30 Eylül 2009 Çarşamba

İmzasız manifestolar


Kağıtlar dolusu liste.
Listenin başından sonuna kadar hep yapmamamız gerekenler yazılı.
Topluma uyum sağlayamazmışız,ayıplanır dışlanırmışız.
Başkalarını kendilerine inandırmak için yazılmış,kopya çekildiği belli olan,karalanmış cümlelerden başka birşey görmüyorum

ben.Son derece özensiz yazıyla yazılmış bir manifesto bu.Ve bize bu safsatalara uymamız söyleniyor.
Öyle bir liste yapmışlar ki hangi tür sanatı seçeceğimizede onlar karar veriyor.
İtiraz edince size asi yaftasını yapıştırıp sonsuza denk lanetliyorlar.
Susmuyorsunuz hiçbirine karşı.Cevaplarınızı bir bir suratlarına çarpıp, bize dayatmaya çalıştıkları içi boş hayatın bu bedene sığmayacağından onlar gibi olmayacağınızdan bahsediyorsunuz.
Öfke nöbetleri geçiriyorlar.
Efendi-Köle ilişkisindeki gibi yerimizi bilmemizi istiyorlar.
Siz itiraz ettikçe müzikleri,kitapları ve sanatı yasaklıyorlar.
Kitapları yakıyorlar meydanlarda.
Ortaçağda insan yakarlardı günümüzde ise insanlığın ürünlerini.
Tıpkı nazi almanyasındaki gibi.
Kitaplar intikamını almadı mı zamanın Almanyasından diye geçiriyorum içimden.
İntikam günleri ufuğu kızıla boyuyor.
İnsanlığa, bilime,felsefeye düşman ,kıvrımsız(*) beyinler tarafından yaratılan ve savunulduğu andan itibaren dünyasını hiç
geliştirmemiş sığ bir görüş empoze ediliyor damarlarımıza.
Gerisi aynı hikaye.
Aydınlığın karanlığa karşı savaşı.
Bir dikili ağacı olmayanlar ,ormanlarıda yakıp gidiyor öte tarafa.
Geceleri hummalı bir çalışma var insan fakiri sokaklarda.
Efendilerine haberler yetiştiriyor çarpık bacaklı uşaklar.
Fısıltılar birbirine karışıyor.
Muhbir uşaklar parmakla gösteriyorlar onlardan olmayanları.
Cepleri dolgunlaşırken ,kalpleri boşalıyor.
Elleri bağlı bir köşe başında bütün sükunetinizle izliyorsunuz olup biteni.
Öyle durgun ki insanlar yüzlerinde anlamsız bir ifadeyle geziyorlar.
Ruhları şırınganın ucunda kalmış belli.
İdeolojilerin neyi savunduğu anlamadan onun savunduklarından olsa gerek.
Oysaki sen kendine inanmışsın.
Bİr mum ışığında olsa bile okumanın tadına varmışsın.
Bu heyecanı hiçbirşeye değişmeyeceğini biliyorsun.
Sen aydınlanınca etrafındakilerde ışık saçmaya başlıyor görüyorsun.
Seni bu inançtan vazgeçirmeye çalışanların suratına tükürüp yoluna devam ediyorsun.

Dünya dönmeye devam edene dek, sende kaleminin karanlıkları yakacağına yemin ediyorsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder