30 Eylül 2009 Çarşamba

Herkesin unuttuğu kişi


Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, keçiler berber iken, develer tellal iken ülkenin birinde hükümdarın biri yaşarmış.Her istediğinin gerçekleşmesi için bütün olanaklarını kullanır,her şeyi ele geçirince arsız bir çocuk gibi şımarırmış.Bir rivayete göre şehrin her bir tarafına dev aynalar diktirerek kendine “dev ayna”sından bakarmış.Eğlenmek için kendilerine meddahlar satın almış.Sarı dişlerini herkese göstere göstere gülermiş meddahlar onu eğlendirdiği zaman.Eski bir tebeşirle yere boydan boya düz bir çizgi çizmiş. Bunu niye yaptıklarını sorduklarında ise cevabı net olmuş “Kim benim tarafımda ,kim değil kolay anlayayım diye.Dostumu ,düşmanımı birbirinden ayırmam gerek”.

Sonra günlerden bir gün bütün ağaçların kesilmesi emrini vermiş,kimsenin ondan büyük gözükmesini istemiyormuş.Adamları dediğini yapmışlar bütün ağaçları kesmişler ,şehir çıplak kalmış ,kavurucu sıcaklarda gölgesine sığınacak tek bir ağaç kalmamış.Halk kızmaya başlamış olan bitene .”susun siz ne anlarsınız biz bu ağaçları keserek gerekeni yaptık,siz kendi işinize bakın” diyerek terslemiş herkesi.Ama halk kesilen ağaçların yerine yenilerini isteyince herkese konuşma yasağı getirmiş.Şehirde sadece hükümdarın çirkin kahkahaları duyuluyormuş.

Zamanla her şeyi yasaklamışı ,konuşmayı ,okumayı ,okulları.Çocuklar okula gitmek yerine ailelerinin yanında tarlaya gidiyorlmış.Bir gece hükümdarın emriyle bütün evler basılıp ,kitaplar toplandı.Ülkeyi bekleyen felaket kapıdaydı.Ne kadar doktor,bilim adamı,öğretmen,profesör varsa hepsini emrine çağırdı.”Bundan böyle sizler ilim için değil benim için çalışacaksınız.Boşverin ilimi.Siz ben ne istiyorsam onu yapacaksınız” diyerek hepsini kendi emrinde çalıştırmaya ikna etti.Artık ne hastalığı iyileştirebilen bir doktor,ne çocukları eğiten bir öğretmen ne de yeni buluşlar için var gücüyle çalışan bilim adamları vardı.Hepsi hükümdara boyun eğmişti.

Hükümdar son nefesini verdiğinde kimse tek bir gözyaşı dökmedi.Ve kimse o günleri konuşmadı ,herkes için unutulması gereken yıllardı.Bir daha o hükümdarın adını kimse telaffuz dahi etmedi, etmek istemedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder