30 Kasım 2009 Pazartesi

Ömür boyu konuşmama hakkına sahipsin!


Böyle bir hak var evet, bize söylenmiyor.Hatta hak değil bir dayatma bu bize.Siz hiç susanın başına bir iş geldiğini gördünüz mü?Kabahat hep konuşandadır.Hemen yazılır adınız tozlu tebeşirlerle tahtaya, yanına da bir kaç çarpı atılır, toplum karşısında teşhir edilmiş, fişlenmişsinizdir.Nerede bir konuşan varsa suçlu odur, susturun onu!

Doğdumuz gün ile öleceğimiz gün arasındaki günler kadardır bütün yaşadıklarımız ya da yaşayamadıklarımız.Zaman, hayat maratonunda büyük atar adımlarını finiş çizgisine bir an evvel varabilmek için ve sonunda mağlup olan hep biz oluruz.Durumun ciddiyetini asla farkında değilizdir, hep gelecek için planlar yaparız.Ama o planları bir türlü uygulayamayız.

Hayatlarımızı sabıkalı insanlara emanet edip, güven bekleriz onlardan kendi yarattığımı korkularımızı yenebilsinler diye.Herkese aynı reçete yazılır.'Genetiği değiştirilmiş düşünceleri' büyük boy enjektörlerle damarlarımızdan içeri sokarlar,bizim kendilerinden güven beklediklerimiz.Uyuşuruz,konuşamayız.Pollyanna can bulur ruhumuzda, bir ömür boyu durur o sahte gülümseme suratımızda.

Tüm gördüklerimiz ve bildiklerimiz Tv'nin içinde dönen oyunlardan ibarettir, oysa dışarda bir dünya dönmektedir bizden habersiz.Hiç merak etmeyiz o dünyayı, edenlerin ismi tahtada yazılıdır zaten.Korkarız bir adım dahi atamayız.Etrafınızdaki herkes böyledir, geri kalan bütün insanlar da..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder