29 Kasım 2009 Pazar

Kapat televizyonu anne, seni de kandırıyorlar!





Yaşar Kurt'un bir şarkısında geçer bu cümle..
Küçükken dinlediğimde, anlamamıştım elbette.
Şimdi ise Yaşar Kurt ile bağıra bağıra söylüyoruz şarkının bu kısmını.
Bu şekilde olmak zorunda mı her şey?
Elimize yapışan cep telefonlarımız, hayatımızı dizilerin saatlerine göre ayarlamamız.
Bizi bunlara bağımlı kılan şey nedir?Kendimiz.
İstersek 'madde bağımlısı' olmaktan vazgeçebiliriz.
Zihnimizi meşgul eden ne çok şey var düşünsenize.
Bir de bizi ne kattıklarına bakın, koskoca bir hiçlik.
Diziniz bırakın kaçsın, kaçan hayatınız olmasın.
Zeitgeist belgeselini izlediyseniz eğer şöyle der bir bölümünde:
"Çok fazla düşünmenizi istemiyorlar.Bu yüzden ülkemiz ve tüm dünya gün geçtikçe eğlenceyle medyayla, televizyon programlarıyla,lunaparklarla, uyuşturucuyla, alkolle ve aktivitelerin her çeşidiyle dolu hale geldi,insanların zihnini meşgul tutmak için.Yani çok fazla düşünmeniz,önemli insanların işine gelmiyor.Uyanmanız ve anlamanız gerek ki,hayatınızı yönlendiren insanlar var,ve siz bunun farkında bile değilsiniz.Çünkü sizin tek gerçeğiniz bu ekranda gördükleriniz.Şu an dışarda bu ekranda gördükleri haricinde hiçbir şey bilmeyen koskoca bir nesil yaşıyor.Ve televizyondakilerin gerçek,kendi hayatlarınızın ise hayali olduğunu düşünmeye başladınız.Televizyon ne derse onu yapıyorsunuz.Onun gösterdiği gibi giyiniyorsunuz, onun gösterdiklerini yiyorsunuz,çocuklarınızı onun dediği gibi yetiştiriyorsunuz, hatta onun istediği gibi düşünüyorsunuz...Tanrı aşkına, sizler gerçeksiniz,hayali olan biziz!Perdenin arkasındaki adamların istediği en son şey,bilinçlenmiş ve düşünme yetisine sahip bir toplum.İlginizi dağıtmak ve sizi herşeyden habersiz bırakmak istiyorlar."

Ayağa kalkıp alkışlanacak bir tespit, her cümlesi yüzümüze indirilen bir tokat.
Bizi kendine esir eden şeylerden vazgeçmeliyiz.

Hemen şimdi !


En kötüsü de annem televizyonu hala kapatmıyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder